Gelecekte Ne Olacak Astrolojisi

Munise Ben
2 min readAug 4, 2021

Bazı dönemlerde pik yapmasıyla meşhur bir astroloji haritası aşermelerim mevcut. Ee haliyle bu meretin insan üzerindeki etkisini düşünüyorum, araştırıyorum ve bir anlam yakalamaya çalışıyorum. Milyonlarca yıldır kendi yörüngesinde kımıldamaktan öteye gidemeyen aciz taş bulutlarının; yeteneklerim, zaaflarım, ihtiraslarım ve şehvetlerim üzerinde nasıl bir etkisi olabiliyor düşünüp duruyorum ve bu duruma bir hayli sinirleniyorum. Zaman zaman coşup ‘’Olum Allah belamı versin astroloji gerçek!’’ diyorum. Daha sonra ‘’Ya hepsi fasa fiso bunların…’’ diyerek konudan tiksintiyle uzaklaşıyorum.

Geçenlerde bu konu hakkında bir yayın izledim. Ve en mantıklı açıklamayı bu yayında bulduğuma kani oldum. Şimdi bu açıklamayı size de sunacağım. Böylece -Gelecekte ne olacak astrolojisi’nin- oldukça saçma bir uğraş olduğuna kanaat getireceksiniz. Getiremezseniz de canınız sağolsun. Çünkü ben okuma notlarımı buraya nakşediyor olmaktan fevkalade bir haz alıyorum.

Osman Börütecene’nin bu meseledeki tasviri ağzımı sulandırdı. ‘Sizin tam şu anda bir fotoğrafınızın çekildiğini düşünün, o fotoğrafın öyle gözükmesinin sebebi siz misiniz yoksa fotoğraf mı? Tabii ki sizsiniz! Doğum haritanız sizin dünyaya geldiğinizde çekilen gökyüzü fotoğrafıdır.’

‘Binlerce yıldır var olan astrolojide insanın burcu şudur diye bir anlatım yoktur. İnsanların burcu olmaz, 12 burçtan oluşan haritaları olur. 20. Yy da büyük bir yanılsama olarak ortaya çıkan bu burç konusu günümüzde de aynı hatalarla devam ediyor. Astroloji adına bu hatanın yumşatılacak bir tarafı yok. Medyada astrolojik yayınları gören zeki insanlar da haklı olarak ‘İnsanlar 12 burca mı ayrılırmış olur mu öyle saçmalık’ diyerek astrolojiden uzak durmaktalar. (1)’

Peki bu harita denen şey niye var? Evden çıkmadan önce aynaya bakıp üzerimize çeki düzen vermemiz gibi, kendimizi tanıyıp, üzerinde oynamamız gereken yerleri gerçekleştirebiliriz. Hermetik felsefenin ve ezoterik prensipler ve bunun uzantısı olan astrolojiye göre insan zaten olup bitenin yetkilisi, hakimi ve karar vericisidir. İlahiyat açısından bakarsak, insan geleceği belirlemeye yetkindir ve bu yetkinin hatırlanması gerekir. Falın yasak olmasına bir de bu açıdan bakın. Fal ile, üzerinde iradenizin olduğu geleceği sabitlemiş olursunuz. Bu bütünüyle yanlıştır.

İnsanın dünyada olmasının önemli bir sebebi budur. Maddi dünyanın mekanizmasını anlamaya çalışmak. Tezahür bir şeyler hayata geçirme, görünür kılma demektir. Zahir ve zuhur etme kökünden gelir. Buna bilimleri de katabiliriz; Fizik, kimya, biyoloji, felsefe. Örneğin kamera, televizyon insanlığın birer tezahürüdür. İnsan sonsuzluğunu ve sınırsızlığını idrak etmeye çalışmalı. Tefekkür etmeye çalışmalı. (2)

Bu açıdan astrolojiye yaklaştığımda beni rahatsız eden bir tarafına rastlamıyorum. Mantığıma oturabiliyor ve geleceğimi 3–5 kütle yığınının eline bırakmış olma fikrinden huzurla uzaklaşabiliyorum. İrademin bütünüyle bana ait olmasının huzuru bambaşka. İnsanın bu dünyaya gelişi ona sorulmadı. Yaşam planı da insandan bağımsız bir şekilde ilerliyorsa ne amaçla buraya gönderilmiş olabiliriz ki?

Etkisiz eleman olma fikri beni daha karamsar bir insan haline dönüştürüyor. Bu kesin. Buna karşı çıkma güdüsüyle dolup taşıyorum. Varoluşum gereği karamsarlığa katlanamıyor ve pılımı pırtımı toplayıp oradan söverek uzaklaşmak istiyorum.

Ah varoluşum. Çocukluğumdan beri nasıl düşünce devinimleri yaşattın ve başıma neler açtın bir bilsen!

Ah bu arada Cemil Meriç’in kitabında bu haritalarla ilgili bir metafora rastladım. Yazarın cümlelerini cımbızlayıp astroloji hakkında kullandığımı görse çok hayıflanabilirdi. Ama benim canım sağolsun…

‘’Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur’’(3)

(1) https://astrovole.com/astrolojide-gunes-burcuyla-ilgili-yanilgilar/

(2) https://youtu.be/Y889x0qkkKk

(3) Meriç, Cemil. Bu Ülke, syf 95.

--

--