Evimizdeki Karpuzlar

Munise Ben
1 min readDec 22, 2020
Bethan, Lockdown Day 43. The biggest impact of Covid-19 is that I will begin work a lot earlier than expected. I am in my final of medical school and expected to graduate in July. Instead, we have been graduated early and I start work as a doctor in a London hospital this week. From this pandemic I now appreciate that going out and seeing friends is what makes me happy. © Julia Fullerton-Batten

Bu gavur marketlerde parçalara bölünmüş küçük küçük karpuzlar görüyorum.
İtinayla streç filme sarılmışlar.
Aklıma evimizde yediğimiz karpuzlar geliyor. Bütün bir karpuzu ortadan ikiye bölüp yarısını bıçakla minik kareler şeklinde kestiğimiz. Ve karpuz kabuğunu tabak gibi kullanarak, bütün bir karpuzu o şekilde tükettiğimiz.
Tabak kirletmek yok. İsrafa giden su yok ve pek tabii karpuzda yok. Bizde sadece karpuzu kabuğa kadar kaşıklamak var.
Avrupadaysan öyle değil. Bi kere alışageldiğin o kalabalık burada mevcut değil. Genellikle tek kişisin, öyleyse al sana bir karpuz dilimi. Sağ reyonda da mikrodalga yemekleri var. Günlük hazırlanan. Al onlardan da bir tane. Git evinde avrupayi yalnızlığınla otur ve ye.
Yanında son lokmayı fedakarca bırakabileceğin bir kardeşin yok. Son peynirle son lokma karpuzu denk getirebilme telaşen de yok.
İşte bu büyük marketin tam ortasında lansmanda gibiyim. Her şey yepyeni her şey canlı ve bir o kadar da parlak. Tadına bakmam için beni bekliyor.
Bense karpuz dilimlerini düşünüyorum. Yalnız Avrupalıların sıra sıra dizilmiş kırmızı, tatlı ve sulu karpuzlarını.

Diegem 2019

--

--